Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

8 Mart 2012 Perşembe

At Gözlükleri

Dünya üzerinde pek az insan vardır ki çevrelerinde ki olaylara farklı bakış açıları getirebilsin ve olayları farklı yorumlayabilsin.
İnsanlarda belki de gözlenen en sık durum birşeye karşı önyargılı yaklaşma ve olaylara at gözlüğü ile bakma.
Bu tür insanlarla konuşmak gerçekten sinirinizin bozulmasından başka hiçbir işe yaramıyor olup.
Karşınızdakinin kendini müthiş bir savunmacı zannetmesini ve doğru bildiği yanlışlara daha da bağlanmasını sağlamaktasınız. 
Yavuz Turgul filmlerini hep çok sevmişimdir. Yavuz Turgul her filminde farklı konuları müthiş bir incelikle anlatır ve mesajı açıkça karşıdaki izleyiciye verir. 
Yavuz Turgul son filmi olan "Av Mevsimi" nde anlamak isteyene mesajı açıkça vermişti. 
Farklı bakış açıları getirin. Farklı düşünmekten korkmayın. 
Farklı düşünmek sizi sıradan olmaktan kurtarır.
Bazılarının bunu bilerek insanların moralini bozmak için yaptıklarını düşünüyorum. 
Ama bu kendini zeki zanneden ve karşıdan zavallı gibi görünen kişiler kendi kendilerine zarar verdiklerinin ne yazık ki farkında olamıyorlar.
Aslında yazılacak çok şey var.
 Gece gece bu blogu yazarken az sayıda ama yazdıklarımdan kendilerine pay çıkarmayı çok iyi bilen  okuyucularıma şunu söylemek isterim. 
Bu blog yazısını okuduğunuza göre ufkunuzu biraz daha genişletmenin ve farklı şeyler düşünebilmenin sizleri nasıl geliştirebileceği hakkında az çok bilgi sahibi olmanın ayrıcalığını benimle birlikte yaşıyor olacaksınız.
İleride bizler olaylara değişik çözüm önerileri getirebilirken yukarda yazdığım özellikte ki insanlar şaşkınlıktan tabiri caiz ise küçük dillerini yutacaklar.
Yazıma son verirken sizlerle bir mülakat örneği paylaşmak isterim. 
Schlumberger CO. Dünyaca ünlü bir petrol firması ve benimde stajımı yapmayı ve ileride çalışmayı hayal ettiğim bir firma.
Bu şirket bir mülakatında öncelikle münferit olarak kişilere ardından grup mülakatında grup oluşturan kişilere çözüm bulmaları için bir soru soruyor.
"Pasifik okyanusunun ortasındasınız. Geminiz aniden batmaya başlıyor. Kurtarma botuna  ekip ve 15 tane eşya sığabiliyor. karaya da 1000 km olduğunu biliyorsunuz Önem sırasına göre hangi eşyaları alırsınız."
Listede olan eşyalardan bazıları;
5 galon içme suyu
 balık tutma seti, 
viski, 
çikolata, 
tıraş aynası, 
bi şişe petrol,
pasifik haritası, 
pusula,
 köpekbalığı kovucu kimyasal,
 kalın bir ip, 
transistörlü radyo gibi şeyler var.
Kişlere sorulan soruda herkes  suyu önem sırasında 1. sıraya koyuyor. Ardından da balık tutma araçları ve köpekbalığı kovucu geliyor.
Grup mülakatlarında da herkes aynı şeyi söylüyor.
Fakat başka bir kişi şu cevabı veriyor.;
En az 1000 km uzakta olduğum için kürek çekmemiz imkansız ve yiyecek su da ilerleyemediğimiz için mutlaka tükenecektir.
İlk olarak almam gereken eşya traş aynasıdır. böylece güneş ışınları kmlerce mesafede yansıtabilirim ve teknelerin bizi fark etmesini sağlayabilirim.
İkinci olarak petrol alırım. Petrolü suyun üzerine döküp yaktığımda çıkardığı yoğun duman farkedilmemi kolaylaştıracaktır.
Yani herkesin en sona koyduğu şeyleri bu kişi en başa alıyor ve gayet mantıklı bir şekilde açıklıyor.
Blog yazımı bugünlük kıssadan hisse diyerek bitirmek istiyorum.
Umarım hayatta her zaman suyla yemekten önce, traş aynası ile petrolü yanına alan insanlardan oluruz. 
Kalbinizden sevgiyi ve saygıyı hiçbir zaman eksik etmeyin.
Sevgiyle kalın!!!
ORKUN TEKE







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder