Bilindiği gibi çok yakın bir zamanda ülkemiz yerel
seçimlere gidecek ve yerel yönetim için yetki vermek istedikleri kişilere oy
verecekler. Bende seçimleri her zaman
tartışılan siyasi boyutu ile değil daha çok çevresel boyutu ve adayların
vaatlerinin bu konular ile tutarlılığını irdelemeye çalışacağım.
Seçime kısa süre kala bütün adaylar projelerini açıklamaya
başladı veya halen açıklıyor. Pekâlâ, sizlere ve adaylara şu soruyu sormak
isterim “Belediye Başkan Adaylarımız bize daha temiz, daha yeşil, daha sürdürülebilir,
daha akıllı şehirler veya ilçeler vaad ediyorlar mı?” . Herkesin cevabını merak
ediyorum açıkçası, beni bilgilendirir iseniz çok sevinirim. Bilindiği gibi
Yerel Yönetimlerde en büyük eksiklik Proje Yönetimi ve Ar- Ge' ye gerekli
önemin verilmemesi ve sonuçta oluşan verimsiz politikalar ve geçici
çözümler. Kendi ilim ve bu ilin ilçeleri hakkında detaylı bilgi vereceğim
ama öncelikle bazı önerilerim olacak ve bunları sıralamak isterim (Özellikle
mevcut adayların, projelerini ve seçildiği takdirde politikalarını revize
etmeleri adına yararlı olacağını düşünüyorum).
Ø Yeni
yapılacak binalar için alınan ruhsatlarda “Yeşil Bina” sertifikası şartı
getirmek.
Ø Bulunulan
bölgeye göre küçük ölçekli yenilenebilir enerji yatırımlarını teşvik etmek veya
belediye bünyesinde bunu gerçekleştirerek öncü olup, fark ve farkındalık
yaratmak.
Ø Bina
ruhsatlarında “Yağmur sularının birikeceği ve apartman devir daiminde
kullanılması” şartı getirmek. Atıkların ayrı toplanmasını sağlamak.
Ø Toplu
taşıma araçlarının temiz yakıta geçişlerini hızlandırmak (En azından başlangıç
için kısa mesafelerde), Verimli motor teknolojileri ile emisyon oranlarını
azaltmak
Ø Raylı
sistem taşımacılığının yürütüldüğü belediyeler, raylı sistemde oluşan kayıp
kaçak oranlarını mutlak suret ile kontrol etmeli ve malzeme kullanımında
maliyetten kaçmamalıdır. Mümkün ise raylı sistem istasyonlarının çatıları ve
raylı sistem için özel yapılan tünellerin üst alanları güneş panelleri ile
donatılabilir. Böylece sistem kendi enerjisinin bir kısmını karşılayarak kazanç
sağlamış olur.
Ø Çevre
ve enerji teknolojilerinin gençlerde yaygınlaşması adına sosyal sorumluluk
projeleri oluşturulmalı ve katılım sağlanarak farkındalık seviyesi genç
yaşlarda arttırılmalıdır.
Ø Şehir
içi trafik ekipmanlarının güneş ile enerji ihtiyacını karşılaması uygulaması
arttırılmalı ve yaygınlaşarak devamlılığı sağlanmalıdır.
Ø Belediyeler
münasip alanları olan kişileri ekolojik tarım için sevk etmeli veya mümkün ise
kendi bünyesinde bu tür çalışmaları yapmalı ve fark yaratmalıdır.
Ø Atıktan
enerji üretimi veya atıkların geri dönüşümü konularında mutlak suret ile
çalışmalar yapılmalı ve belediye sınırlarında yaşayan kişiler teşvik
edilmelidir.
Ø Sulama
konularında ise alt yapısı iyi seviyede olan belediyelerin yağmur sularını
biriktirerek bu suları sulamada ve temizlikte kullanması gerekmektedir. Mevcut
belediye uygulamalarında yeşil alan sulama sularının çoğu (Yaklaşık %70- 80)
maalesef cadde ve kaldırımları sulamaktadır.
Alt yapısı uygun olmayan belediyeler ise önümüzdeki süreçte alt yapı
yatırımlarını bu hedefte geliştirmeli ve yağmurun efektif kullanımını
sağlamalıdır.
Ø Akıllı
şebekelerin (Smart Grid)
teknolojilerinin kullanımı teşvik edilmeli.
Ø Bölgede
ki okullar ve eğitim merkezleri mutlak suret ile bir proje kapsamında belirli
aralıklarla eğitimlere ve kurslara tabi tutulmalı, farkındalık yaratılmalı ve
bilgi taze tutulmalıdır.
Ø Çeşitli
iyileştirme yarışmaları veya farklı etkinliklerle halkla iç içe olunmalı ve hep
lafta kalan “Yönetime Katılma” tam anlamıyla sağlanmalıdır.
Ø Sanayi bölgesi içeren belediyeler, “Yerel
Yönetim- Sanayi” İşbirliğini göz ardı etmemeli, teknoloji dayanışması, ortak
projeler ve istihdamı arttırma olanaklarını tartışmalıdır.
Ø Bisiklet
yolları konusu tekrar gündemde olmalı, her geçen gün motorlu taşıt sayısına
artık bir sınır gelmeli veya verimli ve yeşil motor seçenekleri gündeme
gelmeli, belediyelerin bisiklet tarzı çevreci araçları kısa mesafeler için
teşvik etmesi gerekir.
Ø Belirttiğim
bütün konular için AB Hibe projeleri, Bakanlık teşviklerinin incelenmesi ve
bunlardan faydalanılması sağlanmalıdır. Bu da bu konularda yetkin ve bilgisi
olan personel istihdamı ile mümkün olacaktır. Yani belediyeler bu tür hayati
konular için tanıdık istihdamı politikası değil, “İşin ehli” politikasını
gütmeli.
Bu önerilerin haricinde mutlaka benim aklıma gelmeyen ve
daha iyiye gitme yolunda uygulanabilecek projeler ve yollar mevcuttur. Artık
insanlar sadece seçim öncesi 10- 15 gün kala ellerini sıkan adaylar değil,
kendilerini 5 yıl boyunca yönetime katacak ve beraber yürüyeceği adaylar istiyor
(Twitter ve Facebook gibi paylaşım sitelerinde adaylara fikir önerisi yapan
kişi sayısı her geçen gün artıyor). Seçilecek belediye başkanları da
yönetecekleri insan topluluğu sayısının az buz olmadığının farkına varmalı ve
çalışmalarını buna göre yürütmelidir.
Buradan şu çağrıyı yapmak isterim ki “Bütün Türkiye’ de
yazdıklarımın ulaştığı belediyeler ve adaylardan ilgilenenler ile bu
yazdıklarım konusunda konuşmak, tartışmak ve ortak paydalar bularak çalışıp,
insanlar için bir şeyler yapabilmenin keyfini çıkarmak istediğimi belirtmek
isterim. Bu konularda çalıştım bugüne kadar ve bütün öneriler için “Ar- Ge,
Proje Yönetimi konularında tecrübe sahibiyim. İmza bölümünde ki mail adresimden
benimle iletişime geçebilirsiniz”
Ben kendi bulunduğum il ve bu ilin ilçeleri hakkında
sizlere görüşlerimi paylaşmak isterim. İzmir için kıyasıya bir rekabet var. Güçlü
adayların vaatlerini incelediğiniz zaman “Çevre ve Ekolojik Denge” bakımından
vaatler mevcut fakat yukarıda saydığım önerilerin adaylar tarafından biraz
teğet geçildiğini söyleyebilirim. Benim açımdan, adayların en büyük eksikliği
yeni fikirler üreten ve çalışmak isteyen gençlerin çağrılarına cevap
verememeleri ve bu çağrıları mahalle ziyaretleri kadar önemsememeleri.
Özellikle İzmir bünyesinde bu aşamada nerede ise bütün belediyeler ile
iletişime geçmeye çalıştım ama her zaman duvarlar ile karşılaştım. Umarım bu
yazı ilimizdeki ve ilçemizdeki saygıdeğer adaylarımıza veya danışmanlarına
ulaşır. Böylece doğru adımları atma yolunda yeni fikirler ve yeni bakış
açılarının ne kadar yararlı olduğu bir kez daha kanıtlanmış olur.
Unutmayın yeni fikirler ve yeni bakış açıları bizi hiçbir
zaman geriye götürmez aksine her daim fayda sağlar. Lütfen bunun farkında
olalım ve “ASLA VAZGEÇMEYELİM”.
Yazım bu seferlik biraz uzun oldu farkındayım ve sabrınız
ile affınıza sığınıyorum, ama takdir edersiniz ki bahsettiğim konu Türkiye için
çok önemli ve ilerlenmesi, irdelenmesi gereken bir konu.
Önerilerimden sonra belirttiğim çağrı lütfen dikkate
alınsın, vaat edilen projeler ve çeşitli beyin fırtınaları ile proje yönetimi,
hazırlama ve konularda ki naçizane bilgi birikimim ile çok daha iyi şeyler
başarılabilir. Yani bu bir açık çağrıdır aslında.
Yazımı daha önce ödül aldığım bir projemin sunumunda o an
aklıma gelen bir söz ile bitirmek istiyorum “Daha iyi bir dünya bizim elimizde,
Sadece isteyin”.
Bana “orkunteke@gmail.com” kişisel mail adresimden
ulaşabilirsiniz.
Sevgiler, Saygılar.
Orkun
TEKE
Mühendis/
İzmir Yüksek Teknoloji Enst. Enerji Mühendisliği YL
İletişim: orkunteke@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder